Tuesday, March 11, 2008

I've Been You.


I’ve been you…  -Alice, from “The Closer

Hala asla cozemeyecegim bir seyi cozmeye ugrasiyorum. Su an dinledigim sarkiyla da (Furious Angels – Rob Dougan) su durumu acaip abartili derecede de dramatiklestiriyorum. Aslinda her seyin basit bit chemical reaction umsu bir olaydan ibaret oldugunu birileri soylese, gercekte oyle oldugunu biliyorum ama TAMAMEN baska birisinin bunu bana soylemesine ihtiyacim var. Evet, sirf bana bir iki sozcukle bunu soylesin, o zaman sanki her sey duzelecek. Bu durumu exactly ayni sekilde yasayan biri olabilir bu ancak. Ne hakkinda konusuyorum? Tabi iki beynim.

Hani su insan. Evet, bunu gayet kimyasal bir bakis acisiya anlatmaya calisacagim. Bakalim, bu homosapiens duyularim tarafindan son zamanlarda sik sik algilanir olmaya basladigindan beynim bu spesifik homosapiense karsi ayri bir reaksiyon merkezi olusturdu. Bu garip reaksiyon merkezi her insan yasaminda bir kac kez olusur ya da olusmaz, ozellikle aktive ettigi metabolizmik olaylar arasinda sunlar bulunur (o spesifik homosapiens ile karsilikli etkilesim icerisinde bulunuldugu zaman): Kalp carpintisi, mide agrisi, eksesif adrenalin salgisi, beynin surekli O’nun imgesini gorme organlarina yollamasi ve ozellikle beyin-agiz arasindaki sinir sisteminin allak bullak olmasi sonucuyla ortaya cikan; psikolojik terimiyle “Aptalca konusmak” durumu. Nasil bir durumdan bahsettigim anlasilmistir umuyorum. Bu tamamen Romiyo&Julyet fenomeni veya daha post-modernize edilmis ornegiyle HandeYener&KadirDogulu fenomeni desek.

(Bu ornegi vererek ikisine olan mutis sevgimi(!) belirtmek istedim)

Neyse, bu chemical processi ben yasiyorum, ve bu duruma neden olan homosapiense olan hislerimin aslinda baska nedenlere dayanmasi gibi bir paranoyak sorunsala sarmaya basladim. Biraz once. Cunku, su sirada, hatta bir kac aydir kafamda yarattigim ideal “kendim”i yine canlandiriyordum iki saniye once. Fantasy iste. Ve birden kafamda simsek cakti. O ideal “kendim”, o homosapiens’in kiz versiyonundan baska birsey degildi!!!! Yani, ben bir kiz oldugum icin yani.

Ben bir sekilde O olmaya calisiyorum! Bu yuzden, aslinda o chemical reaction degilde, sirf bir HAYRANLIK mi var acaba diye dusunmeye basladim. Garip. Ne hissedecegimi bilmiyorum su an.

Off bilmiyorum. Su an guzeller guzeli Philadelphia’dayim. Philadelphia’nin gokdelenlerine bakan odada kisik sesli Bebel Gilberto dinliyorum, mumlari da yaktik, televizyon acik ama sesi kapali, sehir yasiyor, mutluyum, ideal yerimdeyim su an. Hep boyle olsa.


No comments: