Saturday, May 17, 2008

Boku Yemek

Boku yemenin tadini da cikarabilecegin zamanlar da vardir. O an boku yedigini dusundukten sonra bir cozum bulduysan yedigin bok icin, o bok hayatindaki o atraksiyonlardan biri gibi gelir, dersin ki; "amaan ne macerali hayatim var ayol."
Tanri'm bu hayat gercekten adil degil...
Neden boyle oldum yine?
Yeni bitanesinin baslamasini istemiyorum artik. 
Baslamamali.
Cunku eskilerinden hic cekmedigim kadar cektim.
Zihinsel, ruhsal ve duygusal cokuntulerin en agirlarini yasiyorum yoksa.
Ve bu onlardan oyle bir durum ki;
En imkansizliklarla dolu olani.
Istanbul'a dondugumde bu durum beni kivrandiracak.
Hic birseyin tadni cikaramayacagim yoksa.

Tuesday, May 13, 2008

-Zihinsel Cokuntu-

Geri sayima girdik. Tek elimin parmaklariyla sayilacak kadar azaldi burdaki gunler. Ama bu geri sayim yeni yila girerkenki gibi sonunda sevincle bitecek bir geri sayim mi, yoksa tam tersi mi olacak bilmiyorum. 

Bu ara uzun yazamiyorum, neden?... Belki aklim cok dolu su an. Cokuntuye ugramak uzereyim bu kadar cok sey yuzunden. 

Friday, May 9, 2008

Boktan durum.



Ne dinleyo oy oy: Couldn't Care Less -TheCardigans
Nerrede: Laundry Room
Ne iciyr: Citrus Green Tea

Yorum yok gercekten. Anlatilmasi mumkun degil. 
Hahahahahah.

Wednesday, April 30, 2008

Self-Relief

Life as I thought; was not supposed to be that way. Maybe I was dreaming too much, with all these in my head, dreaming to be someone perfect in all senses. Perfect life, perfect future, perfect people. 

Even if you know how to deal with life to get all these and you go for it, it doesn't work, and when you see it doesn't work, your hatred grabs your unconsciousness and starts to make you fall over your nightmares, which are actually what you avoid to do. 
...
That's right. At least that's what I experienced. 

...

You know what's right or wrong, but you choose the wrong one. It seems like the wrong way will make you forget your pain for a while, but you get blind to see what's next. And then, your life is built among those wrong choices. You may start to ignore your old manners and values. Whatever you become, if people around you starts to love "you" for being such a douche bag, you ignore what you had before. You also ignore that people around you love you just because of your money, car and shit. But your life is fine. You're surrounded by wealth, glamour, sex and fun. Picture is attractive. 
...
That's the process of forgetting the real life.
...
You heard of God. Maybe It exists, maybe not. But once you're in trouble, you believe it or not, you dare to beg for help. Because you know that no one can save your ass now, like before.
...
That's what happened to you.
...
But this is my blog. It's about me, not you. So, Im not going to write anything about what I feel for your current situation, but I can write about how good life I actually have compared to yours, even if Im troubled at the maximum level in here. 
...
That's for the next thing. 

Thursday, April 17, 2008

Mind's Play.


..
Olmadik kesifler. Olmadik olasiliklar. Olmadik yeni durumlar. 
..
Aslinda olagelen, ama benim farketmedigim olaylar ve durumlar. Ve en kotusunu dusundugumu sandigim olasiligin bile aslinda en iyi olasiliga yakin oldugunu anlamak.
..
Ve gercek en kotu olasiligin, aslinda GERCEGIN yuzune carpmasi sonucu daha onceden dusundugun aptal saptal ve yalandan olasiliklara gore hareket etmeme, yasamama ve duygulanmama gulsem mi aglasam mi karar verememek. 
..
Birinin yerine gecmek birdenbire. Bir anligina konustugum seylerin, sorularimin, tonumun bir yerlerden tanidik gelmesi. Daha onceden baskasindan duydugum seyleri, bir an baskalarina kendim soyledim. Ve soyledikce bana bunlari soyleyenin ne hissettiklerini, ne dusunduklerini bir an olsun anladim. Ve soyledikce hissettigim tek sey; sinsilik. Konustugum kisilerin tepkileri, benim daha once o baskasina verdigim tepkilerle ayni. Ve bi an baktim, sinsiligimle kandirdim, yedim, tavladim o insanlari bu gun, eskiden benim de basima geldigi  gibi. O laflarla kanmistim, tavlanmistim. Ama baska bir sey hissetmedim gercekten; sinsilik disinda. Kendi lehime olacaklarin heyecani disinda. Iste bu hisler, onun bana karsi hissettigi seylerdi gercekte. 
...
Bu gun bu olanlar, bu basima gelenler, herseyin son noktasi oldu sanirim. Artik endiselenecek, dusunecek, deger verecek hic bir sey kalmadi diyebilirim. Son bir kriz gecirebilirim bunun uzerine, ama bu krizden sonra hayatim eskisi gibi iyi ve huzurlu olacak, eminim. Riski artik belirlemis oldum bunun uzerine ve geri cekilmenin en iyisi olduguna karar verdim. 
...
Beni tutabilecek insanlarin kim oldugunu cok iyi biliyorum artik. Ama sundan daha cok eminim, burada degil o insanlar. 


Tuesday, April 15, 2008

Manyahh!

Ne dinliyeux: A FOREST - NOUVELLE VAGUE (mutis bi sarki hayatimin sarkisi)
Ne yapoux: Loving myself too much.
Neroux: Room
....
Kendi hayatimin filmini cekmeye karar verdim. Megalomanyakligim tuttu; gerci kendi hallerimi asiri begendigimden falan degil, gercekten filmi cekilmeye deger biri gibi hissediyorum. Hayir hayir, bu egoistligimden de degil, bilmiyorum, belki esi benzeri bulunmayan biri oldugumdan, yok yok yok kendimi ozel falan da hissettigimden degil. Mamafih burada OLMADIGIMI ima ettigim her turlu ozelligi tasiyorum. Yani megalomanyagim, egoistim. ozel hissediyorum...Saka. Yok yok saka degil. Peki, diyelim ki oyleyim (!) Olamaz mi? Hani her insanda a little amount of bunlardan bulunur. Belki bende cok bulunuyor? Rahatsiz bir insanim ben. Hahahha.


Neyse, ben de komik, rahatsiz, hafif melankolik, hardcore ve surreal bir boyografik film cekmeye karar verdim. Kendime aynadan baktim bugun. Butun bu yasadigim delilikler, rahatsizliklar, olaylar, stresler, sinirsel patlamalar, kendi kendine konusmalar, kendi kendine hesaplar vermeler, burundugum roller, kandirmalarim vs. aslinda o kadar komik ki. Bi an hayal ettim boyle seyler yasayan bir karakteri bir filmde, felaket sempatik geldi. Butun bu yukarida saydiklarim negatif olarak anlasilmasin. Pozitif bazilari; mesela mutluyken de deliririm, mutluyken de bi rollere burunurum eglencesine, mutluyken de kendi kendime konusurum. 
Cok manyak bir insanim ben. Gercek anlamda manyak. 
...
Kendime aynadan bakmama baktim sonra. O daha da bi komik. Kendi filmimi cekmeye karar vermem de bi komik. Kendi hayatimi filme cekmeye karar vermem de ayri bi film konusu zaten. Hangi deli derdini anlatamadigi halde bi sekilde kendi cekecegi filmde her seyi anlatabilecegini sanabilir ki. 
...
Oha. Bence bu cok deli bir beyin. Ben surekli bir sekilde kendi kendimin elestirisini yapiyorum. Kendim olaylari yasiyorum. Sonra ikinci bir bakis acisindan bakmaya calisiyorum buna, sonra ucuncu bir bakis acisindan ikinci bakis acimdan gormeye calistigim seyleri gormeye calisiyorum ve sonra 4, 5, 6 diye gidiyor. 
...
Ben biraz daha dusunursem deliricem heralde. Aslinda ben normal gorunurken disarda, kendi deliligimi sakliyorum. Yani benim asil normal halim o kadar deli ki. Neyse ben biraz abartiyorum, durmam lazim. Yazi yazmak cok tehlikeli. Gercekten.
....